Edward Tulane bir Çin tavşanıdır. Seçkin, çekici ve çok önemli. Sorun şu ki, Edward sadece kendini seviyor. Genç Abilene'in kendisine olan sevgisini neredeyse sinir bozucu buluyor, ta ki bir gün Edward kaybolana ve tüm dünyası alt üst olana kadar. Bu aşk, kayıp ve sonunda eve dönüş yolunu bulmak hakkında harika bir hikaye.
Edward Tulane'nin Mucizevi Yolculuğu : En Sevdiğim Sahne
Hikayenin en sevdiğim yanı, Sarah Ruth'un Edward'a (Jangles) ilk beşik attığı zamandır. Edward, böyle bir sevgiyle hor görülme hissini ilk kez hissettiğini söylüyor. Bu benim en sevdiğim kısım, çünkü Edward'ın bir insana karşı gerçek bir sevgi hissettiği an. Edward "tüm porselen bedeninin sıcaklıkla dolduğunu hissetti."