Antik Roma bir krallıktı, sonra bir cumhuriyet ve nihayet MÖ 753'ten MS 476'ya kadar, bin yıldan fazla süren bir imparatorluktu! Sanat, mimari, mühendislik ve politikadaki fikirleri ve yenilikleri iki bin yıl önce olmasına rağmen, mirası her yerde görülüyor ve bugün bizi hala etkiliyor.
MÖ 460 civarında, Roma çatışmaya girdi. Patriciler, hükümette temsil edilmek için mücadele eden Pleblilerle anlaşmazlık içindeydi. Yüksek Roma konsolosu Publius Poplicola asi Plebler tarafından öldürüldü. Cincinnatus onun yerine konsolos seçildi. Çiftliğinde basit bir hayat yaşıyordu ama pozisyonu aldı ve isyanı bastırdı. Daha sonra, Cincinnatus'a başka bir dönem hizmet etmesi çağrısı yapıldı ama istifa edip çiftliğine geri döndü.
Cincinnatus hızla orduyu organize etti ve onları Aequi'ye karşı komuta etti. Cincinnatus'un emri altında Romalıların Aequi'yi iki hafta içinde yenebildikleri söyleniyor.
EFSANESİ CINCINNATUS
458'de Roma'nın başı yine beladaydı. Cincinnatus, Romalıları rakip bir komşu olan Aequi'ye karşı savunmasına yardım etmesi istendiğinde çiftliğinde çalışıyordu. Senatörler Cincinnatus'a, Romalıların acil durumlar için yarattığı bir pozisyon olan diktatör olarak atandığını söyledi. Diktatörün mutlak gücü olacaktı, ancak yalnızca 6 ay hizmet verebilecekti.
Lucius Quinctius Cincinnatus, Roma'da 519 BCE civarında doğdu. O zamanlar Roma hâlâ küçük bir krallıktı. Cincinnatus, devlet memuru olarak hizmet veren zengin bir soylu ailede doğdu.
Hikayenin ahlaki değeri, bin yıl sonra bile ilham kaynağı oldu. George Washington, bir Amerikan Cincinnatus'u olarak tanımlandı. Kıta Ordusu'na liderlik etmek için emekli oldu. Savaş kazanıldığında, iktidarı ele geçirmek yerine Washington görevinden feragat etti ve plantasyonuna geri döndü. Cumhurbaşkanı seçildikten sonra, emsalin demokrasi için belirlenebilmesi için iki dönem sonra istifa etti. Her iki hikaye de politikacıların ülkeyi ve halkın çıkarlarını önlerine koymalarının önemini hatırlatıyor.
Zaferinden sonra, Cincinnatus diktatörlük görevinden vazgeçti ve çiftliğine döndü. Devletin ihtiyaçlarını kendisinin önüne koyduğu, alçakgönüllü hırssızlığı ve ona tutunmaya çalıştığı zaman iktidardan feragat ettiği için övgüyle karşılandı. Cincinnatus, yurttaşlık erdeminin bir simgesiydi.