"Scarlet Ibis" sembolizm ve anlam dolu, dokunaklı bir hikayedir. Çocukluğuna ve küçük kardeşi Doodle'ın olağanüstü hayatına bakarken, anlatıcının gözünden anlatılıyor. İki kardeşin hikayesidir ve bir kişinin gururu inanılmaz ve yıkıcı bir güç olabilir.
"İçimde (ve diğerlerinde onu izlediğim üzüntüyle) kanımda bazen yıkımın tohumunu taşır gibi sevgi akışının dayattığı zalimlik düğümü var ..."; "Hepimiz gurur duyacak bir şeyler olmalı"; "Gurur harika, korkunç bir şey, iki asma, yaşam ve ölüm taşıyan bir tohum." Bu cümleler, gururun çift taraflı olmasının okuyucuya gösteriyor. Doodle'ı yürümeyi öğretir, ancak anlatıcının bencil nedenleri için.
Neden ağlıyorsun? Doodle'a yürümek için öğrettin! İnanılmaz.
ÖRNEK
Onların kendim için yaptıklarını söyleyemem, bu nedenle okuldaki çocuklar bana alay etmeyeceklerdi.
Bu hikayede, kırmızı fular, Doodle'ı temsil eder. Ibis gibi Doodle doğdu ve kırmızımsı bir ton tuttu. Hikâyedeki renk, gelecek ölümün bir uyarısını temsil eder. Kuşun ölümü ve Doodle'ın ölümü birbirlerini ayna eder: kuşun bacakları ve boynu Doodle'ın vücudu gibi konumlandırılır; Her ikisi de bir ağacın altında ya da çalılıkta bulunurlar onun adı kırmızıdır; Her ikisi de fırtınada kaybolur. Ibis, Doodle'a çok benzer şekilde nadirdir. Nadir olması, kırmızı renkle birleştiğinde, kaderlerinin bağlı olduğuna işaret ediyor.